Sağlık
Aile Hekimlerinden ‘Parmak İzi Yoktur Raporu’ Taleplerine Yanıt!
Hacca gitmek isteyen ve parmak izi alınamayan yaşlı vatandaşların bazı iller ve ilçelerde; valilikler, kaymakamlıklar, müftülüklerden, il sağlık müdürlüklerine aile hekimliklerinin, ‘parmak izi yoktur, alınamıyor, silinmiştir’ raporu verilmesi için gelen resmi talepler tartışma yarattı. Konuyla ilgili Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), “Hacca gideceklere, aile hekimlerinden parmak izi okunmuyor diye durum bildirir raporu verilmesini isteyen il sağlık müdürlüklerine hatırlatıyoruz: Aile hekimleri mevzuatı olmayan, görev tanımları dışında bir raporu hazırlayamaz, İngilizce bir metin altına imza atamazlar. Bunu bilin!” hatırlatmasında bulundu.
“Aile Hekimleri, Hukuki Mevzuatı Olmayan Bir Sağlık Raporu Düzenleyemez”
Aile hekimliklerinden hacca gitmek isteyen ve parmak izi alınamayan yaşlılardan bazı illerde müftülük ve kaymakamlıklar aracılığı ile istenilen ‘parmak izi yoktur, alınamıyor, silinmiştir’ rapor taleplerine yanıt geldi. TTB AHEK, bu raporun hekimi zor duruma sokabileceğini, parmak izi çeşitli nedenlerle alınamayan yurttaşlar için aile hekimlerinden “parmak izi yoktur” yönünde rapor düzenlemesinin istendiğini belirtti. TTB AHEK açıklamasında, “Aile hekimleri, hukuki mevzuatı olmayan bir sağlık raporu düzenleyemez. Kurum veya kişiler keyfi olarak rapor hazırlanmasını isteyemezler.En son bir ilçe müftülüğü, aile hekimlerinin parmak izini sisteme yükleyemeyen hacılar için hem de İngilizce rapor istemiş. Verilmez bu rapor!” cümlelerine yer verdi. TTB AHEK twitter hesabından yaptığı açıklamalarda valiliklerden, müftülüklerden il sağlık müdürlüklerine gönderilen yazılar paylaşıldı.
Şanlıurfa Tabip Odası: Hukuksuz taleplere karşı mevzuatlara göre hareket etme yükümlülüğünü hatırlatıyoruz!
TTB AHEK’in konuyla ilgili açıklamasının ardından Şanlıurfa Tabip Odası “Aile Hekimlerinden Talep Edilen Parmak İzi Raporları Hakkında Hukuki ve Bilimsel Görüş” başlıklı bir açıklamada bulundu.
Şanlıurfa Tabip Odası’nın açıklaması şöyle:
Aile Hekimlerinden Talep Edilen Parmak İzi Raporları Hakkında Hukuki ve Bilimsel Görüş
Parmak izi kişilerin biyometrik kimliklendirmelerinde kullanılan, adli araştırmalar, güvenlik ve idari amaçlı veri tabanlarında toplanarak, kişilerin gerektiğinde kimlik tespiti için kullanılan, her bir bireyde farklı, değiştirilemez ve ölçülebilir nitelikte veriler sunan bir kimliklendirme yöntemidir. Ülkemizde vatandaşların parmak izi verileri İçişleri Bakanlığı çatısı altında, kolluk(jandarma ve polis) ile idari amaçlarla toplanan veri tabanlarında yer almaktadır. Parmak izi ölçüm ve tespitleri, adı geçen bu kuruluşlarda kullanılan fiziksel ve kimyasal ölçüm yöntemleri ile yapılmaktadır. Ancak parmak izi yokluğu (adermatoglifya), nadir görülen genetik bir mutasyon nedeniyle doğuştan ya da edinilmiş olarak daha sıklıkla ileri yaş kişilerde görülebilmektedir. Kimyasal maruziyeti, kronik dematitler, travma, yanık, ampütasyon benzeri durumlarda kişilerdeki parmak izlerinin kaybolması tıbben mümkündür. Bu tür durumlarda, avuç içi, yüz, iris, retina tanıma yöntemleri veya panoramik diş grafileri gibi farklı yöntemler ile kişilerin kimliklendirme işlemleri yapılabilir.
Hukuksuz Bilim Dışı Talepler
Aile Sağlığı Merkezleri gibi kamu sağlık kuruluşlarında yapılacak çıplak göz muayeneleri ile kişilerde adermatoglifya durumunu tespit etmek mümkün olmayabilir ya da yanlış adermatoglifia teşhisleri ile, ileri teknikler ve cihazlarla kişide parmak izi tespit edilebilecekken, yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkmasına, gelişecek adli olaylarda karmaşa yaşanmasına sebep olabilir. Bu durumda kişilerin parmak izi olmadığını belirtilen raporların, parmak izi veri tabanı için daha standardize tekniklerle verileri toplama işlemi yapılan kurumlardan talep edilmesinin daha uygun olacağını, kamu sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerden böyle bir değerlendirme ve rapor talep edilmesi bilimsel olmamakla beraber Sağlık Bakanlığının ‘Sağlık Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönerge’ sinde de yer almamaktadır. Sağlık Bakanlığı birimlerinin diğer kurumlar tarafından talep edilen bu tür hukuksuz bilim dışı taleplere karşı mevzuatlara göre hareket etme yükümlülüğünü hatırlatıyoruz.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)