Sağlık
TPD’den Seçim Öncesi ‘Çatışma Diline Son Verilmeli’ Uyarısı!
Yaklaşan 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne 1 hafta kala yaşanan saldırı olayları, ayrıştırıcı dil, çatışma ortamı nedeniyle, Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) ruh sağlığı meslek mensupları olarak tehlikeli gidişe karşı uyarı görevlerini yaptıklarını belirten bir açıklamada bulunarak; yetkililere, siyasilere ve tüm topluma ‘sağduyu’ çağrısı yaptı.
Ayrımcılığın Olmadığı Ortak Yaşam Vurgusu!
TPD ülkede son günlerde yaşanan ve güvenli bir toplum açısından kabul edilemeyecek olayların tedirginlik ortamı oluşturduğuna ilişkin bir basın açıklamasında bulundu. TPY açıklamasında, “Seçim ortamı son olaylar ve tutumlarla diğerinin varlığını yok sayan bir çatışma diline doğru evrilmekte, bu durum geleceğimiz ve ruhsal sağlığımız açısından tehlike oluşturmaktadır” dedi. TPD, seçim ortamı içerisinde yaşanan son saldırı olayları ve olaylar karşısındaki tutumlara ilişkin değerlendirmesinde ‘ötekileştirme’ vurgusunda bulundu. “Son olaylar ve tutumlarla diğerinin varlığını yok sayan çatışma diline doğru evrilmekte, bu durum geleceğimiz ve ruhsal sağlığımız açısından tehlike oluşturmaktadır” uyarısı yapan TPD, “Her şeyden önce ayrımcılığın ve travmaların olmadığı, toplumsal farklılıklarla ortak yaşamı ve güvenli bir geleceği inşa etmek hepimizin görevi ve sorumluluğudur, ruhsal iyiliğin vazgeçilmezidir” açıklaması yaptı.
Sorumlularca Nefret Suçu ve Dili Olumlanıyor!
Seçim atmosferinde grupların birbirlerini ho3ş görmeleri ve dostluk içinde bir yarış olması beklenirken özellikle sorumluluk sahibi kişilerce nefret suçu ve dilinin olumlanması, grupların taşkın davranışlarının hoş görülmesi ve kışkırtılmasının ruh sağlığı uzmanlarının tedirginliğini daha da artırmakta olduğuna dikkat çeken TPD açıklamasında şu cümlelere yer verdi: “Bu gerilimin gelecekte kitlesel çatışmalara ve düşmanlıklara dönüşme ihtimali ise toplumumuzun ruhsal sağlığı açısından büyük bir tehlike barındırmaktadır.”
Farklılıkları Derinleştiren Yaklaşımların Ağır Bedelleri Olur
Dünya tarihinin, siyasal görüş, dinsel aidiyet, kimlik, cinsel çeşitlilik, dil, ırk gibi toplumlardaki farklılıkları derinleştiren yaklaşımların ağır sonuçları ile dolu olduğuna işaret eden TPD, “Ülkemiz bu tür çatışma ve kitlesel travmaların acı örneklerini ağır bedeller ile yaşamıştır. Toplumlar için kitlesel çatışma ve kıyımlar onarılması ve baş edilmesi en güç travmalardır. Koruyucu ve önleyici ruh sağlığı açısından gruplar arası çatışma dilini artırıcı ve kışkırtıcı yaklaşımların engellenmesi başta yetkililer ve sorumlular olmak üzere tüm yurttaşların görevidir” dedi.
Sorumlular Hesap Vermeli!
Tüm yetkilileri ve siyasi kimlikleri, ayrıştırıcı, dışlayıcı değil birleştirici olmaya ve sağduyuya davet eden TPD açıklamasında, yaşanan olayların sorumluları hakkında bir an önce yetkili devlet kurumlarınca soruşturma yapılarak gerekli önlemlerin alınmasını, sorumluların hesap vermesini istediklerinin altını çizdi. Ruh sağlığı meslek mensupları olarak tehlikeli gidişe karşı uyarı görevlerini yaptıklarına vurgu yapan TPD, “Sağlıklı bir toplum, güvenli bir gelecek ve ruhsal iyilik hali için birleştirici, birlikteliği güçlendirici, tüm kesimlere güven veren bir toplumsal dayanışmayı sağlamalı, ayrıştırıcı ve yıkıcı tutumların geleceğimizi etkilemesini önlemeliyiz” sözleriyle açıklamaya son verdi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)